''süphesiz dua inen belaya da fayda verir. Inmeyenede fayda verir. Ey Allah'in kullari duaya devam ediniz
Bu hadisi-i seriften anlasiliyor ki, kaderde yazili olan ve henüz meydana gelmeyen bir bela ve musibet dua sebebiyle önlenir. Eger meydana gelmesi kesinlesmis ise, dua sayesinde Allah insana sabir ve dayanma gücü verir. Böylece o olayin olumsuz etkileri azalmis ve dolayisiyle meydana getirecegi aci ve üzüntü de hafiflemis olur.
Hayatta arzu ettigimiz bir isi basarabilmek için, maddi imkanlari kullanarak elden gelen gayreti göstermek dinimizin emri oldugu gibi, karsimiza çikan tehlikelerden korunmak maksadiyla her türlü tedbiri almak da dini görevimizdir. Bunlarin gerçeklesmesi için her an Allah'in yardimina muhtaç oldugumuz bir gerçektir. Ancak dua ile yetinerek çalismayi birakmak son derece yanlistir .
Bu sebeple müslüman, basariya ulasmak için bütün gücü ile çalisacak, bununla beraber kendisine güç ve kuvvet vermesini Cenab-i haktan isteyecek, tehlikeler karsisinda da her türlü tedbiri alacak ayni zamanda bela ve musibetlerden korunmak için Allah'in himayesine siginacaktir.
Hz. Ömer diyor ki: ''Hiçbiriniz çalismadan oturup .,,(15) Bu söz, dua hakkinda bir takim yanlis anlamalara verilen açik bir cevaptir.,, Allahim, bana rizik ver'' diye dua etmesin. Biliyorsunuz ki gökten ne altin yagar ne de gümüs
Yüce Allah meydana gelecek olaylari takdir ettigi gibi, bunlarin sebeplerini de takdir et mistir. Dua da, manevi sebeplerden biridir. Basimiza gelecek bir olay kaderde varsa, duanin ne faydasi olabilir? seklinde bir soru aklimiza gelebilir. Bunun cevabi sudur:
Karsimiza çikan herhangi bir tehlikenin, dua ederek Allah'in yardimi ile önlenmesi de kaderin bir parçasidir. Cenab-i Hak, her seyi bir sebebe baglamistlr. Dua da, bela ve musibetlerin önlenmesinin sebeplerinden biridir .
Nasil ki su, bitkilerin yeserip büyümesinin sebebi ise, dua da ilahi rahmetin kazanilmasina sebeptir. Siper, nasil düsmanin silahindan çikan mermiden korunmanin sebebi ise, dua da bela ve musibetlerden korunmanin sebebidir. Bütün olaylar ve bunlarin maddi ve manevi sebepleri kaderde mevcuttur. Bizim görevimiz sebeplere yapismak ve sonucu A1lah'tan beklemektir.
Bu konuda bizim için en iyi örnek sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. O, her zaman çalismayi tavsiye etmis, tembelligi ve bos oturmayi yermis, tehlikelere karsi da daima tedbirli olmamizi istemistir. O, dualarin en güzelini yaptigi gibi en mükemmel tedbirleri de almistir.
Müsriklerin onbin kisilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdügünü haber alan Peygamberimiz, ashabi ile istisare ederek düsmanin sehre girmesini önlemek için Medine'nin çevresine hendek kazmaya karar verdiler. Çok yogun çalisma ile kisa sürede hendegi kazdilar.
Düsman ordusu Medine önlerine gelince hendekle karsilasti ve içeri giremedi. Disardan sehri kusatti. Zaman zaman hücuma geçtilerse de Müslümanlar nöbet bekleyerek bu hücumlara karsi Medine'yi korudular .Peygamberimiz de bizzat sabahlara kadar nöbet bekledi. Düsman 27 gün boyunca kusatmayi sürdürdü. sehirde kitlik basgösterdi, müslümanlar çok sikinti çektiler. Yapabilecekleri fazla bir sey yoktu. Onlari ancak Allah'in yardimi kurtarabilirdi. iste bu sirada Peygamberimiz, düsman ordusunun bozguna ugramasi için etkili bir dua etti, Allah'a yalvardi. Çok geçmeden duanin etkisi görüldü. Çünkü Yüce Allah duasini kabul etmisti. Düsman askerlerinin bulundugu tarafta çok siddetli bir firtina çikti. O kadar siddetli idi ki düsmanin neyi varsa altüst oldu, tutunacak halleri kalmadi. Daha fazla dayanamadilar. Büyük bir korkuya kapildilar. Firtina, düsman birakip kaçana kadar devam etti. Sabah olunca Medine çevresinde bir tek düsman kalmamis, firtina da dinmisti. Böylece müslümanlar büyük tehlikeden kurtulmus oldu. (16)
Görülüyor ki, Peygamberimiz düsman tehlikesine karsi hem elden gelen her türlü tedbiri almis, hem de dua ederek Allah 'tan yardim istemisti.
Peygamber Efendimiz, yikilmaya yüz tutmus bir binanin yanindan geçerken hizli bir sekilde yürüyüp geçince ''Ya Resulellah! Allah'in kaderinden mi kaçiyorsun?'' sorusuna:
buyurmustur. (17)
-''Al1ah'in kaderinden yine Allah'in kaderine siginiyorum''
Hz. Ömer sam'a gittigi zaman, orada veba hastaligi oldugunu isitince sam'a girmeden geri dönmüstü. Bunun üzerine Ebu Ubeyde:
-''Ya Ömer. Allah'in takdirinden mi''
Hz. Ömer de:
-,, Allah'in takdirinden, Allah'in kaderine iltica ediyorum'' diye cevap vermistir. (18)
kaçiyorsun?demisti.''(14)